26 Mayıs 2018 Cumartesi

Mekanların Enerji Temizliği:İlkbahar temizliği

Baharla birlikte büyük temizlik gelenektir. ısınan havalarla kıyı kenar temizliği bazıları için bir yaşam sevinci bazıları içinse sıkıcı bir iştir.
Hoşa gitsin veya gitmesin boyalar cilalar bu mevsimde yapılır, perdeler halılar elden geçirilir.
Temizlik çokça önem verdiğimiz bir konudur; eller sıklıkla yıkanır, çamaşırlar mutfağımız, banyomuz ter temiz olmalı, yiyecekler mikropsuz, hastaneler steril olmalı.
Bütün bunları yaparak tertemiz olduğumuzu sandık yıllarca!
Bütün steril ve hijyenik temizlik kuralları çok gerekli olup yetersizdir..
Çünkü bedenimiz için yaptığımız bir hatayı çevremiz içinde yapmaktayızdır.
Nasıl fizik beden için yaptığımız iyi ve dengeli beslenme, uyku , spor ve diğerleri gerekli ancak yeterli değilse çevremiz için yaptığımız temizlikte yeterli değildir..
Çevremizde bir enerjidir ve enerji temizliğine ihtiyacı vardır.
Tozların biriktiği köşelerde, olumlu olmayan enerjilerde birikir. yatak kanepe gibi altlarına kolayca ulaşılamayan yerlerde durağan
enerjiler toplanır. Odalarda yapılan tartışma ve kırıcı hatta şiddetin titreşimi gidip duvarlara, mobilyalara yapışır, daha doğrusu her şey çevresinde olup biteni bir cd kaydı gibi kaydeder hem de yüzyıllarda kalacak şeklide….
Hani eski büyükler der ya “ şunun bir dili olsa da konuşsa” diye…
Zaten büyük anneler babalar bazı bilgilerin kırıntılarını hatırlıyordu!
Bugün “batıl” dediğimiz her olgu irdelendiğinde çok altlarından “kozmik bilgilerin” olağan kabul edildiği dönemlerin masalımsı mirası,
biraz özünden kaybetmiş olsa da atalar boyunca özellikle de türklerin şamanik geçmişidir.
Safranbolu’da adeta bir feng shui harikası olan evler, ne işe yardığını tam bilemediğimiz ama evlerimize hediye gelen gümüş ters aynalar, mavi boncuklar , artık unutulmuş enerji biliminin izleridir.
Şöyle bir çevrenize bakın, şimdi bulunduğunuz odada daha önce kimler yaşadı? Neler yaptılar? Eşyalar yenimi?
Nerden geldiler? Hele antikalar?? Başucunuzda elektrik kabloları ve prizler var mı? Bunların enerji alanlarımıza büyük etkisi vardır.
Evimiz, iş yerimiz veya enerjisini temizlemek istediğimiz mekanda adaçayı tütsüsü ile başlamak en iyisidir.
Adaçayı titreşimi çok yüksek bir bitkidir. Fesleğen, kekik , okaliptüs, nane gibi şifacılıkta kullanılır.
Yüksek titreşimi nedeniyle bulunduğu yerdeki düşük titreşimi uzaklaştırır.
Adaçayı yapraklarını ateşe dayanıklı bir kapta yakın, biraz zor yanar ancak alev alması gerekmez.
Alev aldıktan sonra söndürün ve tütmeye başladıktan sonra evinizde isterseniz uygunsa iş yerinizde de yapabilirsiniz.
Özellikle ilk taşınılan yerde yapılması tavsiyedir, daha önce orda yaşanmış, etrafta kalmış olumlu olmayan enerjilerin temizlenmesi için.
Tozların biriktiği yerler pusulanız olsun; odaların köşeleri, yatakların altı ve hatta dolapların içi..
Bir sonraki öneri Reiki bilenler içindir; reiki 2 seviyesindekiler odaların köşelerine Reiki güç sembolünü çizerek reiki enerjisi
verebilirler.
Yatağınızın üstüne, Kristal ve Ametist taşlarınıza Reiki güç sembolünü çizin Reiki yi evin her alanında kullanabilirsiniz.
Taşlardan söz etmişken, taşlar özel bir bilgi gerektirir.
Kristallerle iyice bilgilendikten sonra çalışın, ancak ametist her evde bulunması faydalı, olumlu olmayan enerjileri toplayan bir taştır.
Ancak bir çok kişi taşları temizlemeyi unutmaktadır. Hiçbir taşı temizlemeden üzerinizde taşımayın evinizde bulundurmayın.
Ametist olumlu olmayan enerjileri toplar, toplar ve doygunluk noktasına gelince bu enerjisi yaymaya başlar ve taşlar hasta edici
olabilirler.
Bir taşı satın aldığınızda içinde kaya tuzu katılmış su bulunan bir kapla taşıyın, tuzlu su onu temizler ve göüreceğiniz yere kadar izole
eder.
Taşlar için en garantili temizlik onları 24 saat toprağa gömmektir, toprak altında kalan taş üstündeki enerjiyi boşaltır.
Toprak bulamadığınız bir yerde ise taş o kadar süre kaya tuzlu suda kalsın ve daha sonra adaçayı ile tütsüleyin.
Yakın çevremizde temiz bir Ametist bize yardımcı olur ancak sıklıkla temizlenmek şartıyla…
Olumlu olmayan enerjileri toplamak için küçük bir kap içinde tuz da işe yarar, yatak baş ucu veya yatağın altındaki bir kap tuz, hareket etmeden uzun süre kaldığımız yatağımızda,
Üzerimizdeki ve çevremizdeki olumlu olmayan enerjiyi emer, tabi yine sıkça değiştirilmek şartıyla.
Söz yataklardan açılmışken, yatakların altının boş, chi enerjisinin serbestçe akabileceği şekilde olması gerekir.
Yatak altına doldurulmuş eşyalar, özellikle eski eşyalar bütün gece yayın yaparlar, savunmasız uykudaki vücudun enerji alanı sürekli bu enerjilerle boğuşur, ertesi gün bize gerekli olan depolanacak enerji yatakla savaşmak için harcanır.
Yatak ne kadar hafif ve sade ise bizde o kadar rahat uyuruz.
Enerjisi arındırılmamış antika yataklar geçmişle bir tangodur, hem de başkalarının hayatı..
Düşük titreşimler olumlu olmayandır; korku, endişe, kin , nefret..bunlar bizim insani düşük titreşimlerimizdir.
Diğer düşük titreşimlere manyetik alan oluşturur
Yüksek titreşim dinginlik, hoşgörü ve neşedir, diğer yüksek titreşimleri barındırır.
Mekanda Su ile yapılan temizliğe Sirke karıştırmak, yine büyük annelerden eski bir gelenek, faydalı bir arındırmadır.
Evdeki kuru Çiçekleri , artık yaşam enerjisi taşımadıkları, ölü bir enerji taşıdıkları için atmak gerektiğini biliyoruz.
ölü olan her şey durağan bir enerjiyle çevrilidir. bunu ilk öğrendiğimde atmak zorunda olduğum kurutulmuş ortancalara çok
üzülmüştüm..
Evde , ofiste kullanılmayan ve ne zaman kullanacağımızı bilmediğimiz her şey durağan enerji tutar. ..
atabilir veya başkasına verebilirisiniz. Japonların ne kadar sade evleri olduğunu biliriz.
Ne kadar az eşya o kadar az kafa karışıklığı…
Gazeteler, birikmiş dergiler, fi tarihinden kalmış işe yaramaz her çer çöp…atın gitsin…zihnimizdeki ağırlıkta onlarla birlikte gitsin..
Henüz enerjilerini ölçemediğiniz objeler, majik kitap ve garip bilinmeyen konularla ilgili malzemeleri evinize sokmayın…
Evinizde tartışma yapmayın, şiddet içeren filmleri seyretmeyin, olan biten, söylenen her şeyin enerjisinin evinize kaydolduğunu
unutmayın…
Mekanlarda spritüel olarak yapılabilecek en çok sevdiğim çalışma ise başmelek Mikael’i davet etmektir.
Bir çok insan korunma ve arınma için başmelek enerjisi ile çalışıyor..
Ben her gün evime başmelek mikaeli çağırıp kendi sözlerimle şöyle diyorum;
“Ulu yaradanın izni ve ismiyle başmelek mikaeli davet ediyorum”
başmelek mikaeli devamlı çağıranlar onu zaman içinde hisseder ancak bir şey hissetmeniz gerekmez, güvenmek yeterlidir.
“Bütünün ve benim en yüksek hayrıma olacak şekilde lütfen ‘odamı’ ‘ evimi’ olumlu olmayan enerjilerden arındırmanı rica ediyorum.
Lütfen yatağımı ve beni koru”
Bunu yaptığın için teşekkür derim
Bu sembolik cümleye saygı çerçevesinde diğer arınma dileklerinizi de katılabilir.
Mum ışığını hiç unutmayın. mum ışığı sadece romantik bir ışık değil enerji temizleyen hoş bir ışıktır.
Evinizde her akşam havalandırmaya dikkat ederek bir mum yakabilirsiniz .
Yanında hoş kokulu bir tütsü hoş olmayanları kaçırır. müzikte enerjiyi temizler, özellikle lir sesi meleksi bir titreşim olarak kabul edilir.
Alışık olduğunuz , güvendiğiniz dualarda yüksek titreşimli olduklarından , özellikle yüksek sesle olduğunda alçak titreşimli olan
enerjiyi uzaklaştırır.
Eviniz için daha fazlasını yapmak isterseniz bir uzmana başvurun.
Bazı mekanlarda jeopatik etkiler olabilir.bunların enerji yükseltici yağların ve bazen de minerallerle dengelenmesi gerekebilir.
Bütün bu saydıklarımdan anlaşılacağı gibi her şey titreşir. bazıları yüksek, bazıları düşük.
Enerji yasası; yüksek titreşim alçak titreşimi iter.
Titreşimini yüksek olduğunu bildiğimiz her şeyi düşük titreşimi uzaklaştırmak için kullanabiliriz.
Bildiğimiz ve güvendiğimiz şekilde amatörce yapılabilen mekan temizliğinden sonra yine isteyenlere “Altın ışık “ tarifimi veriyorum.
Ben evimi altın ışıkla yüklüyorum. isteyenler şu şekilde yapabilir
Sol elimi açıyorum, gökyüzüne dönük.
“Ulu yaradanın izni ve ismiyle, altın ışık enerjisini istiyorum!
Sol elime gök yüzünden altın bir ışık iniyor, imgeliyorum.
“Hoş geldin altın ışık” selamlıyorum.
Altın ışık avuç içimden içeri giriyor, kolumdan dirseğime doğru ve oradan sol omzuma sırtımdan dolaşıp sağ koluma ve sağ elimin
avucuna içine geliyor ; bir altın ışık huzmesi olarak çıkıyor.
Sol elim gökten bir alıcı sağ elim verici gibi avucumdan çıkan altın ışığı yönlendiriyorum
Odaların köşelerine “altın ışık buraya ak”
Yatağıma “ altın ışık yatağımı altın ışıkla doldur”
Odalara “ altın ışık bu odayı doldur”
Mekanın her yerini altın ışıkla dolduruyorum.
İmgeledim, altın ışık her yere geldi.
Altın ışığı yaralara destekleyici bir şifa olarak da kullanıyorum..
Bu kadar kolay olması size inandırıcı gelmiyorsa “zor” olanı seçmeye devam edebilirsiniz.
Einstein’in ünlü “imgeleme gücü bilgiden daha önemlidir” sözü bana her zaman rehberdir.
Seçeneklerle dolu hür iradenin var olduğu bir boyutta yaşıyoruz.
Ne olacağını, nerde yaşayacağımızı biz seçiyoruz. patron biziz!
Bu bilgilerde kolay ve altın ışıklı olanı seçenler için.
(chi dergisi, mart 2007)

RUH BEDEN ZİHİN ARINDIRMA

Farkındalık seviyelerinin daha farkındalıklı bir boyuta geçebilmesi için önce kişinin kendisini arındırmasını gerektiğine inanıyoruz.
Bizler ne duyarsak duyalım ne öğrenirsek öğrenelim yada okuyalım, eğitimini almış olalım fark etmez, bunları hayatımıza adapte etmediğimiz ve uygulamada yapmadığımız zaman hiçbir şekilde verim alınamayacağını biliyoruz..
Hayatımızda bir takım değişikliklerin olmayışının nedeninin ilk önce kişinin kendi kendini arındıramamasından olduğunu biliyoruz.
Şu dakika itibariyle bir stop deyin kendinize.. Kaç yaşında olduğunuzun bir önemi yok, o yaş dilimine kadar yaşamış olduğunuz geriye dönük zaman sürecinde yediğiniz içtiğiniz, ruhsal olarak düşündüğünüzher neyse arındırmak için başlayın.
Nasıl ki kullandığımız her aracın bir bakımı var, arabaların bile 5.000-10.000 bakımları gelir ve düzenli yaptırır ve yolda kalma riskimizi azaltırız, bedenimiz de bizim aracımız onunda gerekli bakıma ihtiyacı olduğunu unutmuyoruz..
Siz arındıkça bedeninizde ruhunuzda arınacak ve farklı şeylerin sizde zuhur ettiğini fark edecek ve farkındalık dereceniz artacaktır.
Bu arınmaları hayatınıza dahil ettiğinizden itibaren gün ve haftalar içerisinde kendinizdeki farklılıkları hissedeceksiniz.
Arınmalarımızı Günlük arınma – Haftalık arınma – Aylık arınma Olarak 3 şekilde uyguluyoruz.
Günlük Arınma
* Güne başlarken kendimizi hazırlıyoruz…
* Günün sonunda, gün içinde yaşadıklarımızdan kendimizi reset’liyoruz..
Biz buna Günlük Arınma diyoruz.
Sabah kalktığınızda özellikle farkındalıkla ilgili bireyler olmak istiyorsanız mutlaka ve mutlaka 07:00-08:00 saatleri arasında işiniz olsun olmasın uyanık olmanız gerekiyor. Aslında eğer yapabiliyorsanız 05:00-07:00 saatleri arasında uyanmak daha etkili.
05:00-07:00 saatleri arasında uyanık olmanın önemi; kalın bağırsağın çalışma saatin bu saat dilimi arasında olmasıdır, kalın bağırsağın maximum enerjiyle çalıştığı zamandır. Sindirim sıkıntısı çeken bir kimsenin bu saatlerde kalkması onun bu saatlerde mutlaka boşaltım yapmasını gerçekleştirir. Onun için bu saatlerde uyanmak ve güne başlamak önemli ve bedenimiz için faydalı.
Bu sebepten 10:00 ve daha sonraki saatlerde uyanan güne başlayan insanlarda sindirim problemleri yaşamaları çok normaldir.
08:00 de güne başladığınızı varsayalım..
Uyandınız, yataktan kalkar kalkmaz ‘Haydi hemen güne başlıyorum giyiniyorum ve çıkıyorum.’ Yapmadan önce mutlaka bir yatağınızda doğrulun, bir dakika kadar yerinizden kalkmayın.
Kendinizi bir dinleyip uzuvlarınız kontrol ediyorsunuz. Kafam yerinde mi? Kollarım bacaklarım? Ruhum ve aklım yerinde mi? Bu kontrolü yapıyorsunuz.
Bir süre yatağınızda oturduktan sonra elinizi avuç içiniz kafanızdaki tepe noktasına gelecek şekilde (Bıngıldak dediğimiz yer) yerleştiriyorsunuz. Saat yönünde 8 kere çeviriyorsunuz sonra saat yönünün tersine de bir 8 kere çeviriyorsunuz. Böylece gece boyunca kafanızda toplanan biriken kanı güzel bir şekilde dağıtmış oluyorsunuz.
Bunları yapmanızın sebebi vücudunuzun kendini ayarlama sistemidir. Gece ruh nereye gitti nerelerde gezdi bilmiyoruz, geri döndü geldi bedene, normal dünya ile uyum saylayamayabilirsiniz o anda. Yani uyanır uyanmaz yataktan fırlayarak kalkmanız sizin dengenizi bozabilir, başınızı döndürebilir, tansiyonunuz normalden daha farklı olabilir..
Yataktan kalktıktan sonra vücudunuzu 15-20 saniye kadar esnetin, esnekliğinizi hissedin. Öne eğilerek ellerinizi parmak uçlarınızı aşağıya eğebildiğiniz kadar eğin. Esneklik hem vücudunuzu rahatlatacak hem de gün içinde kendinizi daha iyi hissetmenize neden olacaktır.
Camınızı açarak mutlaka derin derin nefes alın. Oksijeni içinize çekin. Nefesinizi burnunuzdan alın burnunuzdan verin.
Elinizi yüzünüzü bir güzel yıkamaya gidiyorsunuz ama lütfen bunu sıradan bir el yüz yıkama hareketi gibi yapmıyorsunuz. Önce bir aynadan yüzünüze bakın gözlerinizin içine bakın, içinizden geçirin güne başlamak için buradayım elimi yüzümü yıkıyorum diye an’ da olun. Çeşmenin akışını suyun sesini duyun. Bunlar uzun uzun şeyler değil sadece farkında olarak yapılan ve farkındalığınızı arttıran şeylerdir.
Suyu avuçlarınızın içine alıp güzelce vücudumuzun reflektörü dediğimiz yüzünüzün tüm çemberini yıkıyorsunuz. Gözlerinizi hafifçe ovalayıp göz kenarlarını da yıkayıp bütün organlarınıza ‘Ben uyandım. Güne başlıyorum’ mesajını verirsiniz böylece.
Yüzünüzü yıkadıktan sonra mutfağa gidiyorsunuz, birkaç damla limon sıkarak hazırlayacağınız bir bardak suyunuzu içiyorsunuz. Sonra ikinci bardak sade limonsuz suyunuzu avuçlarınızın arasına alıyorsunuz ve o günü nasıl geçirmek istiyorsanız niyetlerinizi aktardığınız o suyu içiyorsunuz.
Burada suya niyet ederek içmeniz önemli çünkü günün rotasını belirlediğimiz bir çalışmadır.
Bunları yaptıktan sonra güne başlamak için hazırlanmış oluyoruz.
İşimize, okulumuza gittik yada evimizde günümüzü geçirdik. Gün içinde yaşayacaklarımızı yaşadık ve akşam oldu evimizdeyiz.
Ayaklarımızın içine sığabilecek büyüklükteki, dayanabileceğiniz sıcaklıkta içine su doldurduğunuz kabı alıyoruz. Bu kabın içine bir tutam himalaya tuzu yada deniz tuzu dediğimiz iri parçalı tuzdan koyuyoruz.
Çok rahat bir şekilde evinizde televizyon izlerken yada kitap okurken, otururken kendinize ayıracağınız kısa bir zaman dilimi için de yapabilirsiniz. Ayaklarımızı bu hazırlamış olduğumuz suyun içinde 15 -30 dakika arasında tutuyoruz.
Bu tuzlu su uygulamasını yapmanızın nedeni nötr olmaya ihtiyacınızın olmasıdır.Gün içerisinde yaşamış olduğunuz dengede kalabilmek için vücudumuzdaki fazla elektriğin atılabilmesi için, hırs öfke şiddet ve kıskançlık gibi sürekli etrafımızda dolaşan negatif duygulardan arınmamız için buna ihtiyacımız var.
Akşamları yemekten sonra yada yatmadan evvel, mideniz ile alakalı ciddi sıkıntılarınız yoksa mutlaka bir tatlı kaşığı kadar elma sirkesini bir bardak suya karıştırıp içmenizi tavsiye ediyoruz. Yemeği fazla kaçırdığımızda veya tatlı çok yediğimizde vücudumuzun normalde olan PH seviyesi aşağıya düşüyor ve asitik oluyoruz. Bu elma sirkeli su ile PH dengelemiş oluyoruz böylece.
Akşam yatağınıza yattığınızda mutlaka kendi niyetlerinizi belirleyin. Bu niyetler kısaca sizin hayatınızda gerçekleşmesini istediğiniz olaylar, hayatınıza dahil etmek istediğiniz kişiler yada her ne var ise aklınızdan geçirdikleriniz ve siparişini verdiklerinizdir.
Birde uykuya dalmadan önce gün içerisinde her ne yaptıysak ve yaşadıysak, bizi rahatsız eden bir konu yada kişiler ile alakalı tüm bağımızı kesiyoruz

ENERJİ TOPRAKLAMA EGZERSİZİ

Doğum sırasında ve doğumdan sonra bilinç olarak bedene odaklanan ruh varlığı kök şakrasını açarak dünyanın enerjileriyle bağlantı kurar. Bu süreçte kök şakrasını açmak ve dünyayla bağlantı kurmak için muazzam bir gayret gösterilir. Bu bağlantı onun bedende kalması ve yaşamayı seçmesi için gereklidir. Beden enerjileriyle dünya enerjilerinin bağlantı kurmasına topraklanma denir.
Yetişkin bireylerin de kök şakraları aracılığıyla, dünya enerjileriyle olan bağlantılarının güçlü olması hem fizik hem de enerji alanının sağlığı için gereklidir. Özellikle enerji çalışması yapacak olan bireylerin topraklanma dediğimiz egzersizle bu bağlantıyı güçlendirmeleri ve kendilerini dünya enerjilerine çapalamaları işlerini çok kolaylaştırır. Çapalanan beden, toprağın derinliklerine kök salmış sağlıklı bir ağaç gibi dimdik ayakta olduğunu hisseder. Yerküre enerjileriyle beslenir ve güçlenir. Aurasının titreşimleri de artar.
Biyo-Elektro-Manyetik Enstitüsünün (Reno, Nevada’da) kurucusu olan Dr. John Zimmerman’a göre, şifacıların topraklanma dedikleri şey yeryüzünün manyetik alanı ile hem frekans hem de faz bakımından bağlantı kurma eylemidir. Zimmerman şifacıların, şifa eylemi sırasında Schmann dalgaları ile bağlantı kurduklarını, beyinlerinin sağ ve sol yarı kürelerinin birbiriyle dengeli hale geldiğini ve beyin dalgalarının 7,8 – 8 hz’lik alfa ritmi gösterdiklerini keşfetmiştir. Şifacı hastaya enerji aktarmaya başladığında hastanın beyin dalgaları da alfa ritmine geçmektedir. Aslında şifacı, hastayı yeryüzünün manyetik alanının atımlarına bağlamakta ve böylece şifa için muazzam bir enerji kaynağını da kullanmaktadır.
Topraklanma egzersizi her yerde işyerinde, uçakta hatta otobüste bile rahatlıkla yapılabilir. En fazla birkaç dakika hatta saniyeler içinde yapmak mümkündür. Böylece beden enerjisi dünyanın enerjisine güçlü ve derin bir şekilde tekrar bağlanıp çapalanır.
Topraklanma egzersizi de imajinasyon çalışmasıyla yapılır. İmajinasyon bir düşünceyi bir hayali zihinde canlandırmaktır. Olmasını istediğimiz şeyi tutkulu bir istekle, sanki gerçekten de o şey oluyormuş gibi hissederek hayal etmektir. Bütün enerjiler düşünceyi izler. Farkındalıkla imajine ettiğimiz her düşünce ve imajinasyon da enerjiyi yönlendirir. Doğrudan toprakla temas etmek, toprakla uğraşmak da topraklanmayı sağlar.
Topraklanma için yalınayak toprakta yürümek, toprakla uğraşmak, elleri toprağa dokundurmak, kırsal alanlarda veya parklarda oturmak vs. iyi bir yoldur. Toprakla uğraşan çiftçiler, köylüler vs. gayet iyi topraklanmış durumdadır.
Uykuda ruh ve beden ilişkisi gevşer. Şuurumuz, farkındalığımız birazcık geri çekilmiştir. Bu nedenle önce farkındalığı tekrar bedene odaklamak gerekir. Farkındalığı bedene odaklamak için uyanır uyanmaz yatağınızdan fırlamayın. Çalışıyorsanız uyanış saatinizi her zamankinden biraz öne alın.
Sırt üstü uzanıp ayak parmaklarınızı, ayak bileklerinizi hareket ettirin. Bacak ve baldır kaslarınızı kasıp bırakın. Karın, gövde, yüz, kol kaslarınızı kasıp bırakın. Bu kasıp gevşeme uygulamasını yaparken şuurunuzun ayak parmaklarınızdan başlayıp tüm vücudunuza tekrar nüfuz ettiğini düşünün. Bu çalışma yaklaşık 4 dakikanızı alır.
Ondan sonra kalkın. İsterseniz başka bir odaya geçin.
Topraklanma için İmgeleme
A. Omurganız dik, ayak tabanlarınız yere basacak şekilde oturup gözlerinizi kapatın. Her iki elinizi iç içe koyun ve başparmaklarınızı birbirine değdirin.
Burnunuzdan derin bir nefes alırken, yerküre enerjilerinin ayak tabanlarınızdan içeri girdiğini ve göbek çukurunuza kadar yükseldiğini düşünün. Bu nefesi verirken göbeğinizdeki enerjinin yukarı doğru yükseldiğini ve tepe şakranızdan çıktığını hayal edin. (3 kere)
Şimdi dikkatinizi gökyüzüne çevirin. Başınızın üstünde beyaz bir ışık imgeleyin. Nefes alırken, bu ışığın tepe şakranızdan içeri girdiğini ve göbek çukurunuza kadar indiğini düşünün. Nefes verirken, bu ışığın bacaklarınızdan indiğini ve ayak tabanlarınızdan yerküreye doğru aktığını düşünün.
B. Bacaklarınızı hafifçe açıp ayakta durun veya oturun ve gözlerinizi kapatın.
Beyaz bir ışık huzmesinin, başınızın üstündeki tepe şakrasından girdiğini, gövdenizden geçip iki bacak arasından ve ayak tabanlarından yerkürenin derinliklerine aktığını düşünün. Beyaz ışık yerküreyi delip çıksın ve yükselip tepe şakranızdan tekrar girsin. Bu imgelemeyi, inanarak 4 veya 5 kez tekrarlayın.
Dinlendirici bir uykudan sonra topraklandığımızda, psişik korunma için gerekli olan diğer imgelemeleri yapmak, o imgeleri enerji ile şarj edip güçlendirmek kolaylaşır. Yaptığımız çalışmadan verim alma şansımız çok artar.

Hamilelikte Reiki Uygulaması

Anne adaylarının, hamilelik sürecinde reiki ile rahatlayıp stresten uzak bir doğum süreci geçirdiklerini söyleyen Uzman Reiki Master Su Karakuş, konu hakkında merak edilenleri anlattı.
Reikinin Psikolojiye Etkisi Nedir?
Reiki ile kişi kendi hayatını dengede tutabilir, rahatlayabilir ve içsel sıkıntılarını kendi de tedavi edebilir. Reiki kullanımı en kolay şifa terapilerinden biridir. Herkes bu teknikleri öğrendikten sonra kolayca uygulayabilir.
Ruhsal yaşam enerjisini yükselten bu tekniklerin tarihi binlerce yıl öncesine dayanmaktadır. Herkesin rahatça uygulayabileceği bir sistemdir. Meditasyon yaparcasına yoğunlaşmamız gerekmeden, sıradan bir otobüs yolculuğunda bile kolaylıkla kullanacağımız Reiki, hem koruyucu hem de ruhsal gelişim sağlayan bir sistemdir. Psikolojik olarak yaşanan sorunlarda, çeşitli ağrılarda tıbba yardımcı olarak uygulanabilir. Kişinin ağrı ve stresini azaltarak daha pozitif bir düşünce yapısına girmesini sağlar.

Reiki ve Hamilelik

Anne ile bebek Reiki sayesinde doğum öncesinde iletişime geçiyor. Anne adayları karınlarında taşıdıkları bebeklerini Reiki ile sakinleştirirken, dingin bir hamilelik evresi geçiriyor. Mide bulantıları hissedilmiyor. Ayrıca hamilelikten kaynaklanan stres ve yorgunluklarda kişinin rahatlamasını sağlarken özellikle hamilelik esnasında ağrıyan kasların gevşemesinde de büyük şifa kaynağı oluyor. Aynı şekilde Reiki, doğum sonrasında da yaşanan hamilelik depresyonuna karşıda etkili oluyor ve bebek ile annenin birbirlerini tanımalarını kolaylaştırıyor.
Doğum Dışında Reiki
Bugün dünyada oldukça yaygınlaşan Reiki, kullanım alanlarının sınırsızlığı ile hepimizin şifa sanatı olmayı sürdürüyor. Gençlikte adet sancıları, sınav başarılarının arttırılması, arkadaşlarla ilişkilerin düzenlenmesi, ergenlik döneminin hafif atlatılması gibi konularda vazgeçilmezimiz olan Reiki, ilerleyen yaşlarda ilişkilerin düzenlenmesi, kariyer planlarının doğru yapılması, kişilik savaşının yorgunluklar olmadan kazanılması ve finansal konularda birikim hatta yatırım sağlanması içinde büyük faydalar sağlıyor.

BEBEKLER VE BEBEKLERE MÜZİK DİNLETME

Uyuyamayan bir bebeği uyutmak ya da ağlayan bebeği susturmak için sihirli bir formül yoktur. Fakat eğer müzik doğru şekilde kul­lanılırsa bebeğin yatışmasına hatta uyumasına yardım eden sihir li bir formüle dönüşebilir. Pek çok yetişkin için de müziğin rehabi-lite eden, kişiyi yatıştıran bir etkisi vardır. Kötü bir günün akşa mında rahatlamak için ilk olarak müzik dinlemeye yönelen insan ların sayısı hiç de az değildir.
Bebeklerde Müzik
Anne babalar bebeklerinin uyku düzenlerinin kendi uyku düzen­lerine uygun olmasını arzu ederler. Bebekleri/çocukları uyutmak için yaygın olarak kullanılan en eski yöntemlerden biridir müzik. Her kültürün kendisine özgü ninnileri vardır. Bu ninnilerin bir bö lümü kuşaktan kuşağa aktarılarak bizlere ulaşan çok eski ninni lerdir. Günümüzde anne babaların bebekleri için seçtikleri özel şarkılar, hatta bebekler için özel olarak hazırlanmış olan müzik CD’leri vardır.
Bebek Müzik İlişkisi
Yapılan araştırmalar bebeklerin yirminci haftadan sonra ses leri duymaya başladıklarını, doğumdan sonra da aşina oldukla rı sesleri hatırladıklarını göstermektedir. O nedenle de annenin daha doğumdan önce kendisinin de keyif aldığı bir müziği din lemeye başlaması bebeğin o müziğe alışmasını sağlar.
Doğum dan sonra bebeğe aşina olduğu bu müziğin özellikle uykudan önce dinlettirilmesi yalnız bebeği yatıştırmakla kalmaz, zaman içinde o müzikle birlikte uyku için şartlanmaya başlamasını da sağlar.

Reiki ve Meditasyon Nasıl Yapılır

Meditasyonun her çeşidi eski zamanlardan beri, kendini keşfetmenin popüler aracı olmuştur. Farklı, derin düşünce yöntemleriyle, kişi kendi benliğini gerçekleştirmeye, gerçek kendisini bilinçli olarak yaşamaya çalışır. Meditasyon uygulamasında başarı iki prensibe bağlıdır. İzin vermek ve hiçbir şey yapmamak. Hiçbir şey yapmayarak, izin vermek mümkündür. Sadece bilinçli olarak aktif değilken, bilincinizi serbest bırakabilirsiniz. Böylece, tuttuklarınızın gün ışığına çıkmasına izin verirsiniz.
Oturmaktan sırtınız mı ağrıyor? O zaman kaslarınızı, enerjiyi tamamen almaktan alıkoyan ağrıyı algılayın. Gözlerinizi açmak, dünyanın tekrar farkına varmak ve terk ettiğiniz faaliyetlere geri dönmek mi istiyorsunuz? Bu durumda huzursuzluğunuza bakın. Onu fiziksel ve içsel köklerine kadar takip edin. Bastırmak, yok saymak yerine hak ettiği değeri verin, çünkü oda sizin bir parçanızdır.
“Başarılı bir meditasyon nasıl yapabilirim” sorusunu incelersek; Cevap çok basit olacaktır. Zevk ve sevgiyle kabullenerek. Örneğin, aklınızın evi toplamakla meşgul olduğunu fark ettiğinizde bu düşüncelerin yeri olmadığı, rahatsız edici oldukları fikrine kapılmayın. Oturuyor yada uzanıyorsunuz, her şey tamam.
Günlük hayatın gerekleriyle yaşadığınızı ve sizin için önemli olan şeylerden birden sıyrılamayacağınızı fark edin. Dikkatiniz zayıflarsa, kendinize kızmayın. İsteklerinizi kontrol etmek için, istekleriniz olduğunu bilinçli bir şekilde görün. Tabii ki hayatınızın kontrolünüzde kalmasını istersiniz.
Bu isteklere neden olan korkuların farkına vararak taleplerinizi anlamaya çalışın. Her şeyi kontrol altında tutmazsanız yaşamın drama dönüşeceği korkusu… Sevgilinizin artık sizi sevmediği korkusu… terk edilme korkusu… Her birimizin sahip olduğu çeşitli korkular… Sadece farkına varın
Şuan da kendinizle ilgilenmek istemiyor musunuz? Kedilerinize bakmak, eşinizle eğlenmek daha mı önemli? Dürtülerinizi, onların kökü olan korkulara kadar izleyin. Yapmanız gereken tek şey bu. Bunu yaparsanız ciddi anlamda meditasyon yapmış olacaksınız.
Reiki, kendine konsantre olma ve sonrasında ki derin rahatlama, izin verme sürecini etkili bir şekilde destekleyebilir. Özellikle reiki etkisi altında enerji akışını algıladığınız ve vücudunuzla huzurlu bir temas kurduğunuzda, meditasyonu bitirmek istemeyeceksiniz.
Meditasyona sadece biraz zaman vermeniz gerekir. Benliğinizin sizi korkutan parçaları bilinç alanına girerse, Reiki enerjisi onları zamanla ve sevgiyle kabul etmenize ve onların tüm benliğiniz için değerli enerjisiyle bütünleşmenize yardım edecektir.
Şimdi Reiki ile kullanıma uygun meditasyon alıştırmalarından birkaçına bakalım…
Reiki Meditasyonu – Egzersiz 1
Sırt üstü uzanın ya da oturun. Bacaklarınızı kendinize çekin ve dizlerinizin her iki yana düşmesine izin verin. Ayak tabanlarınızı mümkün olduğunca birbirine değdirin. Şimdi ellerinizi dua pozisyonunda, kalbinizin önünde birleştirin.
Ellerinizde ki ve ayaklarınızda ki küçük çakraları birleştirerek enerji dolaşımını tamamlayabileceksiniz. Reiki enerjisi el çakralarınızın, refleks noktalarıyla temasıyla birlikte harekete geçecektir. Enerji şimdi vücudunuzun içine tepe çakraya doğru artan bir şekilde akmaya başlar. Ayrıca reiki direk olarak kollarınızdan vücudunuza akar. Bunu yapmak için reiki enerjisi önce yoluna çıkan tüm engellerden kurtulmalı veya en azından aralarından geçmek için bir geçit açmalıdır. Bu meditasyon tekniğini düzenli olarak uygularsanız, daha ve daha fazla enerjinin ulaştığı her yere zevk, akma hissi vererek kollarınızda hareket ettiğini hissedebileceksiniz. Bu şekilde dikkatiniz giderek vücudunuza ve gerçek benliğinize daha çok odaklanır. Bu çalışma boyunca Reiki, engelleri sevgiyle, sıcaklıkla ve bütünlük hissi vererek doldurur…
Kendi başına bile yeterince güçlü olan bu çalışma belki, aynı zamanda mantra “OM” hecesi ile genişletilebilir. Bu güç kelimesi Sanskrit kökenlidir. OM seslendirilirken, vücudunuzu onun ses tahtası yaparak içinizde onun titreşimini yaratırsınız. O, üçüncü göz yönünde titreşim olarak hissedilir. İki sesi birlikte seslendirmek, benliğinizin kutuplarını hissetmenizi sağlar. Mantra, sizin yin ve yang güçlerini bilinç üstünüze getirir. Bu fiziksel farkındalık kendinizi daha yüksek derecede kabul etmenize yardım eder. Yaşam enerjinizin kutuplarına bu akışı, kendinize daha önce geçmek için vermediğiniz kendi algılama sınırlarını doğal olarak genişletir. Kendinizi ifade etme beceriniz gelişir, daha fazla enerjiye ve daha fazla yaşam sevincine açılırsınız.
Egzersiz sırasında karnınızdan nefes almaya çalışmalısınız. Başlangıçta alıştırmayı üç kez yapın. Alıştıktan sonra süreyi ufak adımlarla uzatın.
Reiki Meditasyonu – Egzersiz 2
Bu iki kişilik bir meditasyondur. Reiki kanalı olmuş birisi ile uygulamalısınız. Alıştırma, birlikte meditasyon yaptığınız partnerinizi hayalin ötesinde gerçeklik düzeyinde yaşamanıza yardım eder. Bir başkasını derinden ve sevgiyle kabul etmeyi, bu kabullenme sonucunda birbirini daha iyi anlamayı öğrenirsiniz.
Düz, çok yumuşak olmayan bir yüzeye karşılıklı olarak oturun. Kollarınızı omuzlarınızdan biraz daha geniş açın ve dizlerinizi çekin. Şimdi kollarınız birbirine ulaşacak şekilde yaklaşın ve avuçlarınızı birleştirin. Enerjiniz ve Reiki enerjisi aranızda dolaşır. Sadece ekstra yaşam gücünden fazlası oluşur. Reiki enerjisinin içinize doğru akmasına izin verin. İçinizde ki titreşimin, sıcaklığın ve sevilen birinin varlığını hissedin.
İsterseniz “OM” sesi çıkararak sınırlarınızı genişletebilirsiniz. Ayrı ayrı seslendirmeye başlasanız bile zamanla nefes ritmi ile sesleriniz birleşecektir. Bu süreç; burada, dünyada kozmik anlamda düzenli bir ilişkiyi amaçlar. Bu basit egzersiz sayesinde sevginizi ve bağlılığınızı bilinçli bir şekilde yaşayabilir ve bir diğerinin varlığının, bu birlikte Bir olma yolunda size verdiği desteği hissedebilirsiniz.
En az 5 dakika bu egzersiz için yeterlidir. Ancak 15 dakika deneyimi tam olarak hissedebilmek için idealdir. Bunu haftada bir veya iki kez tekrarlayabilirsiniz.
Reiki Meditasyonu – Egzersiz 3
Ağaçlar meditasyon için harika araçlardır. Güçlü bir ağaca yakın durun ve avuç içlerinizi onun gövdesine koyun ya da onu kucaklayın. Bir süre sonra onun güçlü ve sakinleştirici varlığını hissedeceksiniz. Bu sırada ona Reiki verirseniz oda sizi aura’sına alacaktır. Bunu belirli bir ağaçla düzenli yaparsanız, ağaçlarda size güvenirlerse iyi bir yol gösterici olurlar. Bu size biraz çılgınca geliyorsa bile deneyin. İlk temasınızda ki izlenimlerinize şaşıracaksınız…

Çinli seks izle Çinli japon pornosu

Popüler Yayınlar